Gülizar Biçer Karaca, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Çocuklu Evliliği Aynı Cümleyle Kurdu, Yetmedi, Sistemli Tecavüze Uğradı…
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda; Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 6 yaşında evlendirilen çocukla ilgili açıklamalarına tepki göstererek, “Utanç verici bir konuşmaydı. ‘Çocuk’ ile ‘evlilik’i aynı cümleye kurdu, yetmedi, atladı. sistematik olarak tecavüze uğradığı gerçeği üzerine.”
TBMM Genel Kurulu’nda 2023 Merkezi Yönetim Bütçe Yasa Tasarısı’nın unsurlarına ilişkin görüşmeler sürüyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca şunları söyledi:
“BU TEK KİŞİLİK HÜKÜMET SİSTEMİ YOK OLDU”
“Bu tek adam yönetim sisteminin çürüdüğüne ve sadece çürümekle kalmayıp bu yolsuzluğun devletin kurumlarına ve tüzüğüne de sirayet ettiğine hep birlikte şahit olduk. Bütçe görüşmeleri sırasında buraya gelen yetkililerin atanan bakanları, Milletin ödediği vergilerin nereye ve nasıl harcandığının hesabını vermek yerine milletvekillerine ve millete parmak sallayarak gittiler.Oysa bütçe görüşmelerinde milletin vergilerinin her kuruşunun garanti altına alınması gerekiyor. hesabı sorulacak, millete ödediğiniz her vergi garanti altına alınmalı ve hakkıyla harcanmalıdır.’Parayı ödeyeceksiniz, hesap vereceksiniz’ dediler. Bu nereden geldi? Hesabı tek kişiye veriyoruz. Millete hesap vermek bu sistemde yok. Gücü kimden aldılar? Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden aldılar. .Çünkü bu sistemde bakanları devlet memurlarından halk seçmiyor, bir kişiyi atayıp bakanları atıyor. Onları seçmeyen millete karşı hesap verme ihtiyacı bile duymayın.”
Karaca, İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in 6 yaşındayken kızıyla evlenmesini de değerlendirdi. Karaca dedi ki:
“HÜKÜMETİ ÖĞRENDİKTEN SONRA 2 YIL OLDU”
“Son 10 gündür vicdan sahibi herkesi kana bulayan, gözyaşlarıyla takip edilen, insani duygularla şok eden bir olaya hep birlikte şahitlik etmek zorunda kaldık. Ne yazık ki 6 yaşında bir kız çocuğunun öldürüldüğünü hep birlikte öğrendik. zorla evlendirilen ve zorla evlendirildikten sonra yıllarca sistematik tecavüze uğrayan kadın, “Biz öğrendik ama hükümet yeni öğrenmedi, hükümet öğreneli 2 yıl oldu. Ancak iki yıldır ne Adalet Bakanı, ne Aile Bakanı, ne de İçişleri Bakanı kıpırdamadı bile. Sustular dostlar, her biri sustu. Bu rezaletin ortaya çıktığı günden beri bu organize iğrençliğin ortaklarından biri olduk.” Açıklama bekledik, onurlu bir istifa bekledik, ne saraydan, ne bakanlardan, ne de ortak olan bakanlardan bir ses gelmedi. Bunun üzerine Genel Başkanımızla birlikte TBMM’den Adalet Bakanlığı önüne çıktık ve oradan Sayın Genel Başkanımız ‘Ey saray hükümeti, bunu yapanlar neden oldu’ dedik. Onların dünyasını yok etmek için daha neyi bekliyorsunuz?’ dedi, birden o günlerde susanlar, iki yıldır örtünenler konuşmaya başladı.
“GÜZEL BİR KONUŞMA YAPTIK”
İlk başta saray konuştu ama felaket bir konuşmaydı. ‘Çocuk’ ve ‘evlilik’i aynı cümlede kurmuş; Yetmedi, sistematik tecavüze uğradığı gerçeğini de es geçti. Adalet Bakanı çıktı ‘randevu’ dedi. Hangi tarih? Seninle iki yıl randevu almayacağız Susan. Biz sadece gideceğiniz gün sizden randevu alıp millete hesap veriyoruz. Sonra ne oldu? Birdenbire Adalet Bakanı’nın açıklama yapması ve sarayın konuşması üzerine örgütlü iğrençliğin beş ay daha devam etmesi için Mayıs ayına ertelenen duruşma, Adalet Başkanı’nın talimatıyla 30 Ocak’a ertelendi. ve Kalkınma Partisi, duruşmanın ileri götürülebileceğini söyledi. Adalet Bakanlığı bu konuda iki yıl neden sessiz kaldı, neden talimat bekledi?
“Dünyayı başlarına dar etmez miydin?”
Bu da yetmedi, Aile Bakanı tutuklanma talebinde bulundu. Peki Sayın Aile Bakanı 2 yıldır neden davaya müdahil olmuyorsunuz, 2 yıldır neden tutuklanma talebinde bulunmuyorsunuz? Bu kürsüye çıkıp ‘Çocuk istismarını ve tecavüzü katalog kabahat haline getirdik’ diyorsunuz. Bu katalog bir suçtur ve tutuklanmayı gerektirir. 2 yıldır tutuklama yok ve hala tek bir kişi tutuklu değil. Vicdanlarınız sızlamıyor mu, bu sizin evladınız olsa susar mıydınız, dünyayı incitmez miydiniz? Ama İçişleri Bakanı, Adalet Bakanı, Aile Bakanı herkes sustu. Sonra ne oldu, sadece bir kişi konuştu. Çocuk, ‘6 yaşında zorla evlendirildim, hakkımı arayın’ diyerek mahkemeye gitti. ‘Bana sistematik olarak tecavüz edenleri arayın’ dedi. Ama 2 yıldır sessizsiniz. Çocuk sessiz kalmadı. Bir kişi daha sessiz kaldı. Milletin doğru habere ulaşmasının önündeki engelleri kabul etmeyen ve yılmayan gazeteci Timur Soykan sessiz kalmadı. İşte bu rezilliği ortaya çıkardığı için Timur Soykan’a teşekkür ediyoruz. Biz de susmayacağız. 2 yıldır sessiz kalanlar bir daha bu kürsülere oturamayacak duruma gelene kadar susmayacağız. Çocuk tecavüzlerini görmezden gelenleri görene ve en ağır cezanın verileceği günü görene kadar sessiz kalmayacağız.”
